MENÜ

29 Mayıs Pazartesi Paylaşımı “Kendine Bir İyilik Yap”

Yaptığı iyiliklerin karşılığını göremediği için insanlardan uzaklaşan bir kadının hikâyesi anlatılır. Aslında onun bu hikâyesi hepimizden bir parça taşır.

Kendini doğaya bırakan genç kadın, içindeki sıkıntıya bir çözüm arayışındadır. Çıktığı bu yolculuğun bir bölümünde dinlenmek için bir ağacın yamacına oturur. Birden düşünceleri dile gelir ve kendi kendine konuşmaya başlar: İnsanlar neden böyle! Hiç kimse iyiliğin değerini anlamıyor… Aniden sözlerinin arasına karışan bir sesle irkilir genç kadın. Sırtını yasladığı ağacın kendisiyle konuşmaya başladığını fark eder. Şaşkınlık içinde kalmıştır ancak ağacın konuşmasını dinlemeye isteklidir:

Bir iyilik yaptığında, iyiliğinin karşılığını beklememelisin der yaşlı ağaç çünkü evrenin kuralları şöyle işler: Yaptığın iyilik uzun vadede karşındakine zarar vermiş veya verecek olabilir. O iyilik sana başka bir formda gelir veya gelmiştir de sen fark etmemişsindir. Bazen yaptığın iyilik evrenin kredilerinde birikir ancak vadesi geç gelir. Ve bazen de karşılığını bir sincaptan, bir ağaçtan ya da başka bir insandan alırsın. Araçlar önemli değildir. Sonuçta, hayırlı bir şey yaptığına inanıyorsan elbet sana karşılığı gelecektir, kimi zaman geç gelir kimi zaman beş gelir.

O yüzden kendine bir iyilik yap ve iyiliğinin karşılığını bekleme!

Gözlerini açtığında ağacın önünde bir yol belirdiğini fark eder genç kadın.

Bu yol, bilgeliğin yoludur…

Kaynak: Tayfun Topaloğlu