MENÜ

09 Aralık Pazartesi Paylaşımı “Sanat Eğitimi ve Çocukların Öğrendiği 10 Temel Beceri”

Sanat Eğitimi ve Çocukların Öğrendiği 10 Temel Beceri

Her çocuğun yaratıcı gücü vardır ve sanat bunu güdüler. İlk bakışta çocuk ve sanat birbirine oldukça aykırı şeyler gibi görünse de sanat, çocuk olsun yetişkin olsun tüm insanların eğitiminde önemli bir yer tutar. Bu nedenle eğitim ve sanat birbirinden ayrıştırılmamalıdır. Sanat eğitiminin öğrencilere ne gibi katkılar sağlayacağını inceleyelim:

Sanat Eğitimi ve Yaratıcılık

Kendi zekâlarını kullanarak düşünmek, olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşmak ve resmin dışına çıkarak düşünmek, çocuğunuzun diğerlerinden ayrılarak bireyselleşmesini sağlayacaktır. Bir sanat programında, çocuğunuzdan bir monoloğu altı farklı şekilde canlandırması, bir anısını anlattığı bir resim yapması ya da bir müzik parçasını tamamlayan yeni bir ritm yazması beklenecektir. Eğer çocuklar sürekli yaratıcı düşünme alıştırması yaparlarsa bu, bir zaman sonra onlara doğal gelecektir. Bunu gelecekteki kariyerlerine taşımaları da doğal bir süreç olacaktır.

Sanat Eğitimi ve Özgüven

Tiyatro yoluyla geliştirilen beceriler, sadece bir mesajı inandırıcı bir şekilde iletmeyi öğrenmenizi değil; aynı zamanda sahnenin yönetimini alma özgüvenini kazanmayı da sağlar. Tiyatro eğitimi, çocukların kendi güvenli bölgelerinden dışarı çıkma alıştırması demektir aynı zamanda. Ayrıca hata yapmalarına imkân verirken provalarda bu hatalardan öğrenme şansları da olacaktır.

Sanat Eğitimi ve Problem Çözme

Sanatsal eserler, problemlerin çözülmesiyle doğar. Bu kili nasıl bir heykele dönüştürebilirim? Belli bir duyguyu dans aracılığıyla nasıl tasvir edebilirim? Benim canlandırdığım karakter böyle bir durumda nasıl tepki verir? Çocuklar, sanat etkinlikleri yaparken farkına bile varmadan sürekli problem çözmeye teşvik ediliyorlar. Tüm bu problem çözme pratiği, çocukların mantık yürütme ve anlama becerilerini geliştirir. Problem çözme becerisi, çocukların büyüyünce seçecekleri hemen her meslekte ihtiyaç duyabilecekleri çok önemli bir beceridir.

Sanat Eğitimi ve Azim

Bir çocuk eline ilk kez bir keman aldığında hemen Bach’ın bir eserini çalamayacağının da bilincine varır. Çocuk çalma pratiği yaptıkça keman çalma tekniklerini öğrenir ve çalma becerisi gelişir. Bu sayede pes etmemek gerektiğini, Bach’ın konçertosunun artık eskisi kadar uzak olmadığını keşfeder. Rekabetin yoğun olduğu ve insanların sürekli yeni beceriler geliştirmesinin beklendiği bir dünyada azim, başarıya ulaşmakta çok hayati bir özelliktir.

Sanat Eğitimi ve Odaklanma

Odaklanmayı öğrenmenin en güzel yollarından birisi bir müzik topluluğu çalışmasına katılmaktır. Dinleme ile eşlik etme arasındaki dengeyi korumak, ciddi bir konsantrasyon ve odaklanma gerektirir. Bir toplulukla müzik çalışması yapmak, her katılımcının sadece kendi rolünü düşünmesini değil; aynı zamanda kendi rolünün yaratılan eserin büyük resmine nasıl katkı yaptığını düşünmelerini de gerektirir. Yapılan araştırmalar, sanat çalışmalarına katılmanın çocukların yaşamın farklı yönlerine odaklanma becerileri geliştirmelerini sağladığını ortaya koyuyor.

Sanat Eğitimi ve Sözel Olmayan İletişim

Tiyatro ve dans eğitiminden kazanılan deneyimlerle çocuklar, beden dilinin mekaniklerini çözmeyi öğrenirler. Hareket etmenin farklı yollarını keşfederler ve bu hareketlerin nasıl farklı duygularla iletişim kurmalarını sağladığını fark ederler. Sonra bu keşifler, eğitmenlerin desteğiyle seyirciye karakterlerini etkili bir şekilde canlandırdıkları performans becerisine dönüşür.

Sanat Eğitimi ve Yapıcı Geri Bildirim Almak

Bir performans ya da görsel sanat eseri hakkında yapıcı geri bildirim almak, her sanat eğitiminin en olağan parçasıdır. Çocuklar; geri bildirimin öğrenmenin bir parçası olduğunu, gücenilecek bir şey olmadığını ve kişisel alınmaması gerektiğini öğrenirler. Geri bildirim çok faydalı bir şeydir. Esas amaç, beceri geliştirmektir ve değerlendirme bu sürecin her adımına dâhildir.

Sanat Eğitimi ve İş Birliği

Çoğu sanat dalının doğasında iş birliği yatar. Sanat sayesinde çocuklar birlikte çalışmayı, sorumluluk paylaşmayı, ortak bir hedefe ulaşmak için diğerleriyle uzlaşmayı öğrenirler. Bir çocuk bir müzik topluluğunda bir çalgı aleti çalıyorsa veya bir tiyatro ya da dans prodüksiyonunda bir rolü varsa kendi katkılarının grubun başarısı için gerekli olduğunu anlamaya başlar. Bu deneyimler sayesinde çocuklar özgüven kazanır ve katkılarının değerli olduğunu öğrenirler.

Sanat Eğitimi ve Kendini Adama

Çocuklar çabalarının bitmiş bir esere ya da performansa dönüştüğünü gördüklerinde, bir işe kendini adamayı, başarı duygusuyla birleştirmeyi öğrenirler. Ayrıca provalara zamanında katılmak, başkalarının katkılarına saygı duymak ve bir işin başarıyla sonuçlanması için emek vermek gibi oldukça sağlıklı çalışma alışkanlıkları kazanırlar.

Sanat Eğitimi ve Sorumluluk Alma

Çocuklar iş birliği yaparak bir şeyler yaratma pratiği yaptıklarında, kendi eylemlerinin başka insanları etkilemesi fikrine de alışırlar. Sanat aracılığıyla çocuklar aynı zamanda hata yaptığını kabul etmenin önemli olduğunu ve hataların sorumluluğunu almayı öğrenirler. Hatalar, sanatta öğrenme sürecinin en olağan parçası olduğu için çocuklar hataların yapılabileceğini görmeye başlarlar. Hataları kabul ederiz, onlardan öğreniriz ve sonra yolumuza devam ederiz.

Kaynak: Washington Post