MENÜ

25 Kasım Pazartesi Paylaşımı “Öğretmenliğin Dünyanın En Güzel Mesleği Olduğunu Gösteren 7 Neden”

Öğretmenliğin Dünyanın En Güzel Mesleği Olduğunu Gösteren 7 Neden

Öğretmenlik çok emek isteyen bir iş. Duygusal olarak aşırı yorucu olabilir hatta bazen imkânsız bile olabilir. Ancak buna rağmen ben öğretmenliğin hâlâ dünyanın en güzel işi olduğunu düşünüyorum. Neden mi?

1.Yaşamları dönüştürme potansiyeli vardır: Bir öğrenciye herhangi bir şekilde akademik gelişimine, refahına ya da duygusal gelişimine yönelik olarak yardım etmiş bir öğretmene sorun. Size kendini çok iyi hissettiğini hatta harika hissettiğini söyleyecektir.

2.Size sürekli yaratıcı olma fırsatı verir: Elbette öğretmenlerin yerine getirmesi gereken pek çok sorumluluk var ancak öğretmenlerin her derste aynı zamanda yaratıcı olma imkânları da var. Öğretmenlerin yeni fikirleri hayata geçirmeyi denemek ve optimum öğrenme ortamının yaratılmasını sağlamak için pek çok fırsatı bulunmaktadır.

3.Sürekli daha iyi olma fırsatı verir: Öğretmenler mesleki gelişimleriyle ilgili adımlar atma konusunda teşvik edilirken uzmanlardan ya da daha deneyimli meslektaşlarından bir şeyler öğrenme fırsatına sahiptir. Çok az meslekte gelişim ile ilgili bu kadar çok destek ve fırsat vardır. “Büyümeye Dayalı Zihin Yapısı” öğretmenlik mesleğinin temelinin bir parçasıdır.

4.Mütevazı bir meslektir: Öğretmenlerin yaptığı işin miktarı, kendilerine yapılan ödemeyle şaşırtıcı bir orantısızlık gösterir. Hem de iki yönden: Birincisi, ödeme yapılan çalışma saatleri ve ödeme yapılmayan çalışma saatleri açısından. İkincisi, toplumdaki diğer benzer şekilde yaratıcı ve önemli mesleklerle kıyaslandığında. Ancak öğretmenler bu yüzden öğretmenlik yapmaz. Çok az öğretmen bu mesleğe maaşı yüzünden girer. Her şeyden önce içinde bir istek duyar.

5.Her zaman bir şekilde tatmin duygusu yaşatır: Öğretmek, içsel bir istektir ve kimse kendi iç sesi ona bu işi yapmasını söylemeden bu işe girmez. Elbette bu işi samimi duygularla yapmayanlar da vardır ancak büyük bir çoğunluğun kalbi doğru yerdedir. Öğretmenlik, inanılmaz emek ister ve sıklıkla içimizdeki sesi kaybedebiliriz. Bazen kendimizi mesleğin, içimizdeki sesle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen yönlerinin “çıkmaz”ına girmiş gibi hissedebiliriz. Ama dikkatle bakarsanız pek çok ekstra talebin aslında bu işin özünde olduğunu görürsünüz. Bütün çok iyi okullar öğretmenliğin bu yönlerini bilir ve tüm bunların okul zamanının bir parçası olmasını sağlayacak bir ortam yaratırlar. Eğer bu işler, okul zamanının bir parçası olarak kabul edilmezse o zaman tükenmişlik sendromunun yaygın olarak görüldüğü şartlar oluşmaya başlar.

6.Dünyayı 21. yüzyıla gerçekten taşımak için bir fırsat verir: Öğrencileri yeni teknolojilerle tanıştırmak, onlara bildiklerini başkalarına sunmanın ve başkalarıyla iş birliği yapmanın yollarını göstermek gerçekten çok heyecan vericidir. Modern öğretmenler, aslında pedagojiye öncülük ederler ve daima geleceğe doğru bakarlar. Öğrencilerin iş birliği yaparak çalışmalarını sağlamak, onlara inisiyatif vermek ve bilgi sunmak bağımsız öğrenmeyi sağlar. Bu tür öğrenme ortamları yaratmak, şimdiki öğretmenlerin sahip olduğu ve kendilerinden önceki öğretmenlerin sahip olamadığı bir fırsattır.

7.Çocuklar. 

Sonuç: Öğretmenlik bazen aşırı yorucu olabiliyor ama lütfen her zaman yaptığımız şeyin özünü hatırlayın. Biz değişim yaratıyoruz ve bu gurur duyulması gereken bir şey.

Kaynak: teachthought.com